kus.gif (38556 Byte)

 

rose.gif (12513 Byte)

 

kus.gif (38556 Byte)

 

rose.gif (12513 Byte)

 

kus.gif (38556 Byte)

 

rose.gif (12513 Byte)

 

kus.gif (38556 Byte)

 

rose.gif (12513 Byte)

 

kus.gif (38556 Byte)

 

rose.gif (12513 Byte)

 

kus.gif (38556 Byte)

 

rose.gif (12513 Byte)

 

kus.gif (38556 Byte)

 

rose.gif (12513 Byte)

 

kus.gif (38556 Byte)

 

rose.gif (12513 Byte)

 

Ebabil

Kayitlarindan

Dümdüz cümleler okuyacaksiniz simdi. Üç yalin haberi aktaracaklar size. Mübalagaya, sanata, tesbihe gerek yok. Yalnizca dehsete gerek var bu haberler hiçbir yerde yazili degil, hiçbir gazetenin arsivinde yok. Ama kayda geçmedikleri söylenemez. Kimler mi söyledi onlari bana? KUSLAR. Tanirsiniz onlari. Ebabiller. Kur’an’da adlari geçer.

Birinci Haber: Bir müslüman adam. Bosna’da yüzyüze savasmis. Iki evladini birakip ölüme gitmis. Sonra davasi adina Türkiye’de ceza almis. Su anda yurt disinda. Iki ogul bir ana hayat arkadasina emanet. Gösterdigi fedakarliklari simdi hanimi sürdürüyor. Düzenli bir gelirleri yok. Buu hayat sartlarinda çocuklar hasretle, ana dertlerle yogruluyor. Esinin is ortaklari hem de dava(!) arkadaslari dertlerine ortak olamiyorlarmis nedense. Dünya gailesi iste. Derken bir yardimsever dost, mühendis anneye proje ismarliyor. Maksat sahip çikmak. Proje bitiyor. Bu fedakar ana emeginin karsiligini alamiyor. Üstelik masraflari kendi cebinden ödüyor. Kirginligini sikayetlerini Allah’a havale ediyor.

Ikinci Haber: Birkaç basörtülü ögrenci. Dönemin bedelini ödeyenler yani. Malum sorundan, okullarindan atiliyorlar. Hepsi anadolu çocuklari. Ailelerine daha fazla aci yasatmamak için is ariyorlar. Dindar bilinen sirket veholding sahiplerine gidiyorlar. Yardim istemiyorlar. Çalismak, emek sunmak, istihdam edilmek istiyorlar. Holding sahipleri onlari ikinci es olarak istihdam etmeyi teklif ediyorlar. Onlar, incinmisliklerini, kirilmis gururlarini, sikayetlerini Allah’a havale ediyorlar.

Üçüncü Haber: Bir mücadeleci is adami. Düzenin sömürü çarklarina karsi teoriler üretirken, bir yandan da magdur ögrencilere is imkani sagliyor. Birden sömürü düzeninin verdiginden daha az rakamlar çikiveriyor agzindan. Komik rakamlar. Hani içgüveyinden hallice derler ya öyle. Burslardan biraz daha hallice. Ögrenciler susuyor. Emegin ucuzlugunu yeni görmenin suskunlugu mu dersiniz? Degil. Bu ucuzlugun hiç tahmin etmedikleri insanlarin kitaplarinda yazdigini görünce susuyorlar.

Hepsi adina ben haykirmak istiyorum. Sözlerimi süslemeden dolaysiz sarfetmek istiyorum. Bir hançer gibi yüregime saplanan bu haberleri ayni yalinligiyla sizlerin kalplerine havale ediyorum.

Sen sünnet-i seniyenin essiz timsali sakalinla, Islami patentli cümlelerinle sen. Dindar halka dayanip kurdugun sirketlerinden, evlerinden arabalarindan, tatil köylerinden gözlerim kamasiyor. Nerede oldugunu göremez oldum. Ne-re-de-sin? Ses ver bana. Hani söz vermistin ya bir zamanlar. Simdi söz istemiyorum. Bir yanki gelsin sesinden yeter. Müslüman kardesinim ben senin. Basim hala örtülü. Bu yüzden uzaklastirildim her yerden. Asagilandim. Hani sen de savunuyorsun ya beni... Ya da bir isçiyim ben senin fabrikanda. Iki çocuk babasiyim. Ayni davaya inaniyoruz, biliyormusun. Biraz farkli konumlardayiz ama. Konumumdan sikayetçi degilim. Gelgelelim çocuklarima anlatamaz oldum bazi seyleri. Gel biraz da sen anlat. Neredesin? Göremez oldum seni. Gözlerim kamasir oldu sa’saandan.

Derken nerede oldugunu söyleyiverdi bana bir Ebabil. Koordinatlarini fisildadi. Seni çok iyi bellemis. Sebebini anlayamadim. Anlatti. Galiba söylediklerini pek yasayamaz olmussun. Yetimi doyurmak bir yana, sana emek sunanlara hakkini veremez olmussun. Alinlarindaki ter kuruyali çok olmus. Isin kötüsü ümitleri kuruyayazmis senin gibi dindarlardan. Halbuki önceleri sömürü dermissin, zulüm dermissin. Simdi ise müslümanin alin terini tugla etmissin de güzel otellerin, tatil köylerin olmus. Plajlar ayriymis, mescid varmis. Bir de rüsvet varmis hayatinda. Tefsirlerin yerini teviller almis. Önce “düzen böyle olmali" derken, simdi "düzen böyle" demeye yetiyormus nefesin.

Sonra, basörtülü macilarin gelmis sana. Okulsuzuz, issiziz demisler. Holdingleriniz, limited sirketleriniz siginagimiz olsun, gemilerinize inananlari toplayin demisler. Sen hay, hay demissin. Gelin evlerimizin sadr-i mekanlarina. Bas tacimiz olun. Size bir ev, bir araba, bir de altindan halka. Resmiyeti varsin olmasin.

Demek öyle.

Simdi nerede oldugunu bildim senin. Ey iki menzile arasinin yolcusu! Ses, yanki, yardim, hiçbirsey istemiyorum artik senden. Ben senin için yardim diliyorum. Bak Ebabilini kanatlarindan tutuyorum. Biraz daha bekle diyorum o’na, belki ...

Sana da "sus" diyorum. Lütfen konusma. Baska hiçbirsey istemiyorum senden. Ammmar olma sen, Yasir olma. Hele Ebu Bekir’i hiç agzina alma. Devlet kurma, kurtarma Filistin’i, Paürti kurma, zikir çeme, Hac yapma. Suud hanedanligi ile ugrasma. Kendi hanedanligina bak. Sisirme agzinda Islam’li cümleleri. Bos balonlar üflemektense susmak daha iyi. Müslüman kardesinin ahiyla yogrulmus taslar yüklenmeye basladi Ebabiller, Gözleri sana dönük. Korkunç çigliklarla yüklü cigerleri. Çabuk ol. O gelmeden, sen at kendine taslari. Müzdelife’de degil senin taslarin. Her yil gitme oralara. Senin seytanin burada.

Müslümanlik adina, dava adina yapilan kosusturmalar nedense hep sana yarar oldu.

Sen bu taslarini biriktir. Haydi topla. Söyle bir mazine bak. Dün dava derken, lahmacunla ögün geçirirken hayal bile edemedigin seylere sahipsin artik. Sömürü edebiyatini birak. Kendi sömürdüklerine bak. Taslarini sen topla hadi. Otuz milyona magdur ögrenci çalistirma istegini hatirla. O parayi alanin ahi seni tutmaz mi sandin? Ebabiller bitti mi sandin. Yiktigin yürekler, hayaller tecessüm etti de etraf virane kabelere kesildi. Cahili sistemin neferleri bile senden daha insafli ey Islam neferi(!). ey bir zamanlarin mus’ab bin Umeyr’i. öyle degilmis degil mi? Büyük cihad o degilmis, degil mi?

Sen "yetimi itip kakan kahrolsun” derken ne hissediyor idiysen, otuz milyona çalisan kardesinin yüregi ayni duyguyu besler oldu. Aci yutkunur oldu “mücahide baci"larin. Onurlu bir davanin yükünümü tasisinlar, senin dehset verici tekliflerinin yükünü mü. Söyle! Bu omuzlara bu yük fazla degil mi? Sana kalmaz korkma, Ebabiller bu yükü omuzlamaya geliyor. Demek bir ev, bir araba, bir de altindan halka. Resmiyeti olmasin, Gavur devletin kaydi baglar mi senin gibi mücahidi! Söyle seni ne baglar? Insaf mi, vicdan mi, Islam mi, ahlak mi? Söyle hangisi baglar? Ebabil gözlerini sana dikmis. Yetis O’ndan önce topla taslarini. O atmadan sen tasla kendini. Nefsini yik, perisan et. Eniden imar et kendini. "Ey iman edenler, iman edin"‘i oku da yeniden iman et!

 

Kaynak: Fatma Betül, Haksöz Aylik Dergi Sayi: 104 Kasim 1999

Hazirlayan: Musa Dogan