kcklogo.jpg (5172 octets)
RADYO 7 
TÜRKIYENIN YENI SESI

k3logo.jpg (7256 octets)
KANAL7

HABER DOSYALARI

ETYOPYA


HAZIRLAYAN
SEFER TURAN
PROGRAM HABER MERKEZI
YAYIN TARIHI 03.05.2000
Haber filmlerini izlemek için tiklayiniz....

Istanbul'dan, bütün Türkiye'nin yeni cumhurbaskanini, yaklasan kupa maçini, enflasyonu, yaz sezonunda hangi plaja gidilecegini konustugu günlerde yola çiktik.
Haber bültenlerinde saniyeler kiymetlidir; toplu halde ölürseniz yirmi saniye yer bulabilirsiniz, trafik kazaniz bes saniye eder, aç kalmanizin ise iki cümlelik bile kiymeti yoktur.

Istanbul'dan yola çikip bir hikaye getirdik size... Dünyanin en acikli, yeryüzünün en karanlik hikayesini... Bu, yesil afrika'nin ortasindaki kaskati, sicak günesin altindaki buz gibi açligin hikayesidir. Küçük haberlerin ötesinde, bir anlik hüzünlenmelerin disinda, tas gibi bir gerçek..!

wpe1C.jpg (6969 bytes)

Biraz kendinizi dinleyin: siz de Afrika'nin bir yerinden, zayif bir inleme sesi duyacaksiniz...
Size, iste o sesi getirdik..!

Iste bu duygularla istanbulu terkediyoruz. Hedef : kara kita Afrika'nin açlikla bogusan ülkesi Etiyopya

Etyopya'nin kara insanlari ise haber bültenlerinde yer bulduklarinin bile farkinda degiller. Açlik bütün her seylerini kemirmis onlarin, dünya ile baglarini bile...
Bizim gördügümüz o kara çocuklar, o dudaklarini sinekler yiyen, o analarinin ekmek diye agizlarina tas koydugu çocuklarinsa, haberlere girecek kadar bile vakitleri yok...
Ölecekler. Ve ölümleri, birlesmis milletlerin nüfus istatistiklerinde
kuru birer rakam olarak kalacak.


İsterseniz önce biraz Etiyopyayi taniyalim.

Son günlerde Etiyopyayi televizyon ekranlarindan yüreklerimizin derinliklerine hitab eden bu görüntülerle tanir olduk.

Iskeletleri çikmis, her tarafindan yoksulluk ve dram akan bu görüntüler, adeta zihinlerimize naksetti. Bu görüntüleri izlerken bir gerçek zihinlerimizi kurcaliyordu.
"Dünya zenginlestikçe, Etiyopya'nin fakirlesmesi.."

wpe1A.jpg (5447 bytes)
Tarihi geçmisi çok eskilere dayaniyor Etiyopya'nin.
Bir zamanlar Habesistan olarak bilinen burada hala tarihin kalintilarini görmek mümkün.
Üç semavi din de daha peygamberleri döneminde ulasmis Habesistan'a...
Etiyopya'nin nüfusu 60 milyon'u geçiyor....
Ülkede onlarca kabile bir arada yasiyor...Tam 82 iki dil konusuluyor Etiyopya'da..
wpe11.jpg (4952 bytes)

Iste bu kalabalik nüfusun ortalama %45'ini müslümanlar olusturuyor.

Ve Müslümanlarin tamami, bölgedeki diger ülkelerde oldugu gibi safii mezhebine bagli. Evet Müslümanlar nüfusun çogunlugunu olusturuyorlar... ama yönetimde o kadar etkili degiller..Yönetim, Hristiyanlarin elinde.
Etiyopya'da Hristiyanlar Nüfusun Yüzde 30'u nu olusturuyor...
Ve Hristiyanlarin tamami ortodoks ...

wpe16.jpg (6826 bytes)

1991 yilina kadar burada iç savas vardi. Silahli gruplar komünist yönetimi karsi savastilar ve Komünist yönetimi devirdiler...

bu tarihte Eritre, Etiyopya dan ayrilarak bagimsizligini kazandi... Ancak bir süre sonra Eritre ile Etiyopya arasinda savas basladi..

Açlik felaketinin baslamasiyla birlikte savas simdilik durdu.Şimdi eyalet sistemine dayali bir yönetim var Etiyopya 'da...

Baskent Adisababa, ülkenin en büyük merkezi.. Nüfusu 3 milyon civarinda...Adisababa, bütün dinlerin ve kabilelerin ortak yasadigi kent olarak biliniyor...
Adisababa'da tipik bir afrika kenti görüyoruz.
wpe15.jpg (4216 bytes)
Adisababa'dan Hareket ediyoruz...
Hedef: Milyonlarca insanin açligin pençesinde çirpindigi felaket bölgesi...
Önümüzde, yaklasik 700 km uzunlugunda bir yol var...
Yolculugumuz oldukça ilginç geçiyor...Adisababa'dan uzaklastikça fakirligin arttigini gözlemliyoruz.
wpe17.jpg (6586 bytes)

Yer yer Kabile köylerinden geçiyoruz.. zaman zaman köylülerle konusuyoruz.
Yol üzerinde çesit çesit afrika hayvanlariyla karsilasiyoruz..
En fazla karsilastigimiz hayvan büyük bas hayvanlar...
Burada Etiyopya'nin Afrikanin en fazla büyük bas hayvan barindiran ülke oldugunu hatirliyoruz.
Maymun sürüleri ise bize Afrikada oldugumuzu hatirlatiyor.

wpe18.jpg (5997 bytes) Yollar uzadikça uzuyor ve nihayet gece karanliginda felaket bölgesine en yakin kente variyoruz. Burasi
Harar...
Ertesi gün felaket bölgesine dogru yola devam ediyoruz...Yine ilginç seylerle karsilasiyoruz
Yolumuz oldukça zorlu...
Artik somali sinirlarina yakin ciciga bölgesindeyiz...Yani felaket bölgesi....Yol üzerinde aç insanlar bekliyor
bizleri..
Gördügümüz manzara gerçekten içler acisi...
Bu çocugun durumu içler acisi... Annesi, sirtindaki bu iki yavrusunu açligin pençesinden kurtarmak için tam
700 km yol yürümüs...Evet, anne kendisi yiyecek bulamadigi için çocugunu emziremiyor...Aslinda bu annenin hali burada ki
diger annelerinde halini anlatiyor bizlere...
yanlarindan ayrilirken içimizde ifade edemedegimiz bir burukluk tasiyoruz..
wpe2A.jpg (4666 bytes)
wpe28.jpg (8257 bytes)  

Yola devam ediyoruz... Ve iste yol kenarinda bir baska grup...bu insanlarda aç... Yiyecek bir seyler ariyorlar...

Burada en merak ettigimiz sey bu insanlarin ne yiyip ne içtikleriydi? kiminle konustuysak hep ayni seyleri söylüyorlardi.

"Sadece agaçlarin yapraklarini yemek suretiyle ayakta kaliyorlardi."

wpe19.jpg (6503 bytes)

yanlarina yaklasiyor ve dertlerini dinlemeye çalisiyoruz...Mikrofonumuzu kucaginda yavrusuyla beklesen anneye uzatiyoruz...

Bu sansli bir anne... Buldugu kaktüs meyvesini iki çocugu ile paylasiyor

O kadar dertliler ki, dinlemek onlarin derdine çare olmuyor elbette....

Sonunda yürümeye devam ediyorlar.. Belki bir baska yerde bir damla su veya bir lokma yiyecek buluruz ümidiyle...

Yolumuza devam ediyoruz ve iste açligin pençesinde çirpinan bir baska grup...
Bu insanlar da yiyecek ve su bekliyorlar...

Anneler kucaklarindaki yavrularini emzirmeye çalisiyorlar ...ama nafile çünki yeterli gida alamadiklari için sütten kesilmisler...

 

Ve iste hiç bir zaman unutamayacagimiz an... bu yavru, yiyecek bulamadigi için elindeki tasi kemiriyor...

wpe24.jpg (4228 bytes)
wpe1A.jpg (7480 bytes) Hayatta her seyini kaybetmis bu çaresiz adamin adi Numan...

"6 çocugum vardi.. Üçü açliktan öldü... biz yiyecek bir sey bulamiyoruz... Sadece buldugumuz yesil otlari yiyoruz"

Aslinda burada kiminle konustuysak ayni seyleri söylüyordu. Burada herkes bulabildigi otlari, agaç yapraklarini yiyerekayakta kalmaya çalisiyorlardi ..."yiyecek bir sey bulamiyoruz... Hayvanlarimiz yolda öldü... Üç cocugumda açliktan öldü.. Ne yapacagimizi bilemiyoruz"

Dedik ya... hikaye hep ayni... Hepsi ayni kaderi paylasiyorlar...Yardim umuduyla beklesiyorlar, umutlari kesildikten sonrada yeniden yollara düsüyorlar...

Baska bir felaketzede grubuna dogru yola çikiyoruz... Ama yol kapali oldugu için ilerleyemiyoruz.. sadece açligin pençesinden kurtulabilmis bir kaç kisi daha buluyoruz... Durum yine vahim...

Evet... bunlarin da digerleri gibi yiyecek hiç bir seyleri yok...

Iste sansli insanlardan bir kaçi daha... esyalarini develerine yüklemis, bir damla suyun bulundugu meçhule dogru yürüyorlar...

Burada hayvanlarda insanlarin kaderine paylasmisti.

Arabamiz bu zorlu yollari kat ederken pencereden ölmüs hayvanlarin kokulari geliyordu içeriye...

Ölen hayvanlarin ak babalara ve vahsi hayvanlara yem olduklarina tanik oluyoruz...

Artik felaket bölgesinden baskent Adisababa ya dogru dönmek durumundayiz.

 

Dönüste bir köyden geçiyoruz... Burasi açlikla pençelesmiyor.. Ama gel görki buranin da diger yerlerden pek   farkini göremedik.

"Biz bu çadirda 12 kisi kaliyoruz...Daha önce misir ekiyor ve yiyorduk ancak simdi kuraklik var, bir sey ekemiyoruz.."

Anlasilan Etiyopya'da yoksulluk felaket tahminimizden daha büyüktü...

wpe1B.jpg (7067 bytes)

artik ayrilis vakti gelmisti.

Felaket bölgesinden ayrilirken günes batiyor ve açligin üzerine birde karanlik çöküyordu.

Şimdi yeniden Baskent Adisababa'dayiz... Türkiyenin Etiyopya büyük elçisi Murat Bilhan açligin boyutlarini anlatiyor bizlere.

Etiyopya büyük elçisi açligin nedenlerinide anlatiyor..

Büyük Elçi Murat Bilhan son olarak Türkiyeden Etiyopyaya yapilacak yardimin önemine deginiyor....

 

Anlasilan bu ülkenin derdi, tahminlerimizden daha büyüktü...

Türkiyeye dönerken, geride açligin pençesinde çirpinan milyonlarca insani acilariyla basbasa birakmistik..

wpe1F.jpg (6233 bytes)

Hani

"Biraz kendinizi dinleyin: afrika'nin derinliklerinden, zayif bir inleme sesi duyacaksiniz..." demistik.

Bilmiyoruz o sesi isitebildinizmi?

Etiyopya'da bugün 9 milyon insan açiligin pençesine kivraniyor.

Burada her gün yüzlerce insan açliktan ölüyor.

Felaket bölgesinde gezinirken en fazla merak ettigimiz sey, ölümden kurtulabilmis olan bu insanlarin nasil ayakta kalabildikleriydi.

wpe26.jpg (4511 bytes)  

Çünkü nereye gitsek, yiyecek ve içecek adina hiç bir sey göremiyorduk. Kendilerine sordugumuz da aldigimiz cevap ürkütücüydü. Evet ...Bu insanlar bir tek seyle besleniyorlardi. Çevrede bulunan agaçlarin yapragi ve yesil otlar. Bunu söylerken abartmiyorlardi. Çünkü baska bir sey yeme sanslari zaten yoktu.

Dagitilan yardim malzemeleri hem yetersizdi hemde henüz bölgenin büyük bir kismina ulasmamisti.

wpe29.jpg (6484 bytes) Yol kenarlarinda beklesenler, iç bölgelerde bulunanlara göre sansliydilar. Dagitilan yardimlardan faydalanma sanslari vardi.

Ama iç bölgelerde kalanlarin durumu hiçte iç açici degildi.

Bir grup faleketzedeye ulasmak için kilometrelerce yol kat ettik ama nafile. Yol kapaliydi..Ulasma imkani yoktu.

Yani sayisini hiç bir zaman bilemeyecegimiz çok sayida insan kaderiyle basbasaydi.

wpe2C.jpg (4155 bytes) Etiyopya, dünyada en fazla büyük bas hayvan barindiran ülkelerin basinda geliyor.

Hayvan serveti açisindan Afrika kitasinin en zengin ülkelerinden biri. Rakamlara göre 80 milyon büyük bas hayvan bulunuyor Etiyopya'da ... Ancak açlik felaketi insanlarin yanisina hayvanlari da vurmus. Bölgede zaman zaman hayvan ölüleriyle karsilasiliyor....Ölen hayvanlar ak babalara ve vahsi hayvanlara yem oluyor.

arrow1b.gif (1866 Byte)