MEZHEBLER




1. Mezhepler nasil ve ne zaman dogmustur?



Peygamberimiz (S.A.V.) hayatta iken herhangi bir mezhebe ve müctehide ihtiyaç duyulmuyordu. Çünkü peygamberimiz dogrudan meseleleri ve ilgili hükümleri asil kaynagindan, yani VAHY'den aliyordu. Dünya islerinde Peygamberimizin (S.A.V.) bazen kendi görüsünü ortaya koydugu vakidir. Yani bazi hususlarda kendileri içtihad ederlerdi. Ancak dini konularda buna gerek duyulmaz, Cebrail'in vahiy indirmesi beklenirdi.
Ashab devrinde de içtihada gerek görülmedigi gibi, mezheblere lüzum hissedilmemistir. Ashab'dan biri karsisina çikan bir mesele hakkinda kendinde bir çözüm bulamadiginda, onu arkadaslarina sorar, dogruyu ögrenip öylece cevap verir veya meseleyi çözerdi. Ancak Ashab-i Kiram fethedilen Islam ülkelerine dagilip her biri gittigi ülkede Islami yayarken ancak kendi bildiklerini ögretebildi. Zamanla Islam Devletinin sinirlari genislemis, ashab azalmis ve yeni yeni meseleler ortaya çikmis, böylece farkli görüsler ortaya çikmaya baslamistir.
Tabii'nin devrine gelindiginde ise meselenin önemi kavranmis ve ümmeti dinin kaynaginda birlestirip Vahdet'i saglamak için Peygamberimiz (S.A.V.)'in hadislerini toplama, tasnif, tahlil, birbirleriyle ve Kur'an ile karsilastirmak süretiyle hüküm çikarma çalismalarina girisilmistir.
Iste atilan bu ilk adimla birlikte ilim adamlari kollarini sivayarak ise koyulmustur. Ancak kendine güvenen ilim adamlari bu ise koyulurken "biz bir mezhep kuruyoruz, siz de bize uyacaksiniz" diye bir fikir, bir öneri ortaya atmak söyle dursun böyle birsey hatirlarindan bile geçmemistir. Su da unutulmamalidir ki, mezhepler arasindaki görüs ayriliklari teferruat meselelerde olup, dinin zaruri hükümlerinde ve te'vili mümkün olmayan "muhkemat"ta bütün hak mezheb alimleri ittifak içindedirler.

Mezhepler arasindaki farkliligin sebepleri nelerdir?


Sadece fer-i meselelerde olan farkliligin bazi sebeplerini su sekilde siralamak mümkündür:

A. Ayetlerden kaynaklanan farkliliklar:



B. Hadislerden kaynaklanan farkliliklar:




(RIBAT DERGISI, Yil:15, Sayi:170, Subat 1997, "Fikih Kaideleri" kösesinden alinmistir.)

Kaynak: Ücler Yücel

Hazirlayan : Ekrem Yolcu