sure67.jpg (10844 Byte)

EN'ÂM SÛRESI

Kur'an-i Kerîm'in altinci suresi, Mekke'de bir defada nazil olmustur. Ancak; 91, 92, 93 ve 151, 152, 153. ayetlerin Medine'de indigi rivâyet edilir. Surenin bütünü 165 ayet, üçbinelli iki kelime, onikibinikiyüzkirk harften ibarettir. Fasilasi; nun, mim, lâm, zâ, râ harfleridir.

En'âm suresinde Allahu Teâlâ, sirki reddederek, tevhid'e, ahirete imana çagirir; bâtil inançlari yok eder; temel ahlâk ilkeleri koyar; Hz. Peygamber'e yöneltilen itirazlara cevap verir; Resulullah ve müminleri teselli eder, kâfirlere uyari ve tehditlerde bulunur, Hz. Ibrahim (a.s.)'in kissasina yer verir; kitap, hüküm ve nübüvvet verilen seçkin kullari (peygamberleri) zikreder.

Bu sure, Mekke'de inen diger sureler gibi Allah'a ve Peygamber'e imani köklestiren, tevhîd inancini asilayan, câhiliye devrinden gelen bozuk inanç ve kanaatleri sarsan, insanlari varliklar üzerinde düsünmeye çagiran özelliklere sahiptir. Sure, yüce Allah'a övgü ve hamd ifadeleriyle söyle baslar: "Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanliklari ve aydinligi vareden Allah'a mahsustur. Böyleyken kâfirler hâlâ Rablerine baskalarini esit sayiyorlar. Sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel takdir eden O'dur. Tayin edilen bir ecel de O'nun katindadir. Sonra bir de süphe ediyorsunuz. Göklerde ve yerde Allah sadece O'dur. O sizin gizlinizi de açiginizi da ve ne kazanacaginizi da bilir'' (el-En'âm, 6/1 -3).

Surenin bütününde telkin edilen hususlar söyle özetlenebilir. Bütün varliklari yaratan Allah'tir. Rizki veren ve mülkün sahibi olan O'dur. Gerçek hükümranlik, güç ve kudret O'nundur. O, bilinmeyen seyleri ve sirlari bilendir. Geceleri gündüze çevirdigi gibi, gözleri ve kalpleri döndüren de Allah'tir. Bu yüzden, insanlarin hayatina hükmedenin de Allahu Teâlâ olmasi gerekir. Yol çizmek, hüküm koymak, helâli ve harami belirtmek yalniz O'nun yetkisindedir. Bütün bunlar ilâhligin özelliklerindendir. Yine bütün bunlari yaratma, rizik verme, öldürme, diriltme, fayda veya zarar verme Allah'in elindedir. Yerlerin ve göklerin tek ilâhi Allah'tir.

Esmâ binti Yezid'den söyle dedigi nakledilmistir: "En'âm sûresi Resulullah'a indigi zaman ben Hz. Peygamber'in devesinin yularini tutuyordum. Sure bütünü ile indi ve agirligindan az kalsin Hz. Peygamber'in devesinin kemikleri kirilacak gibi olmustu" (S. Kutup, Fizilâli'l-Kur'an, Çev: M. E. Saraç, I Hakki Sengüler, Bekir Karliga, Istanbul, V, 45).

Ayetlerde, itikad bozuklugu olanlar uyarildiktan sonra, eski hallerinde israr ederlerse kötü sonuçla karsilasacaklari bildirilir: "Hak, kendilerine gelince onu yalanladilar Alaya aldiklari seyin haberi yakinda kendilerine gelecektir Bizim daha önce nice nesilleri helâk ettigimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermedigimiz imkânlari onlara vermistik. Onlara gökten bol bol yagmur indirmis, altlarindan irmaklar akitmistik Fakat onlari günahlarindan dolayi helâk ettik ve kendilerinden sonra baska bir nesil varettik" (5-6).

Allahu Teâla'nin gayb âlemini ve sirlar dünyasini ihâta edisi, nefis ve ömürleri bilmesi, karada ve denizde, gece-gündüz, dünya-âhiret, ölüm ve dirim husûsunda hükmedici ve kahredici gücü söyle ifade edilir: "Gayb'in anahtarlari Allah'in katindadir Onlari ancak O bilir. O, karada ve denizde olanlari bilir. Düsen hiçbir yaprak yoktur ki, Allah onu bilmesin Yerin karanliklarinda olan her tane, kuru ve yas her sey mutlaka apaçik bir kitapta kayitlidir."

"Geceleyin sizi öldürür gibi uyutan, gündüzün ne elde ettiginizi bilen O'dur. Sonra tâyin edilen vâdenin tamamlanmasi için sizi gündüzün diriltir gibi uyandirir. Sonra dönüsünüz yine O'nadir Sonunda O, yaptiklarinizi size haber verecektir."

"O, kullari üzerinde kahredici güce sahiptir. Size koruyucu melekler gönderir. Sonunda sizden birine ölüm geldigi zaman elçilerimiz onun canini alirlar ve hiçbir eksiklik yapmazlar" (59-61).

Bitkiler, denizler ve karalarla ilgili düsünmeye sevkeden ayetlerde söyle buyurulur:

"Taneyi ve çekirdegi yaratan süphesiz Allah 'tir. Ölüden diriyi ve diriden ölüyü çikarir. Iste Allah budur O halde nasil yüz çevirirsiniz?" (95).

"Karanligi yarip tan yerini agartan, geceyi dinlenme zamani yapan, günesi ve ayi bir hesaba göre hareket ettiren O'dur. Iste bu, her seye galip olan ve her seyi bilen Allah'in takdiridir" (96).

"Kara ve denizin karanliklarinda yolunuzu bulasiniz diye sizin için yildizlari yaratan O'dur Süphesiz biz, bilen bir kavim için ayetleri genis bir sekilde açikladik" (97).

"Gökten, suyu indiren O'dur. Biz, o su ile her sey için gereken bitkiyi çikardik Ondan da yesillik meydana getirdik" (99).

Bütün bu nimetler üzerinde düsünüp ibret almayan ve uyarilara kulak asmayanlarin kiyamet günündeki sikintilari söyle ifade edilir:

"Atese sürüldükleri zaman; keske Rabbimizin ayetlerini inkâr etmeyerek, mümin olarak yeniden dünyaya döndürülseydik, dediklerini bir görsen" (27)

"Allah'in huzuruna çikmayi yalanlayanlar, gerçekten hüsrana ugramislardir Kiyâmet günü ansizin gelince, onlar günâhlarini sutlarina yüklenmis olarak söyle derler: 'Dünyada yaptigimiz kusurlardan dolayi yaziklar olsun bize.' Bakin yüklendikleri günah ne kötüdür" (31).

Medine'de indigi bildirilen ayetlerde oranin özelliklerini görmek mümkündür. Çünkü Mekke'de inen ayetlerde inanç ve ahlâk esaslari agirlikta iken Medine'de inenler hüküm agirliklidir. Bir yandan ibâdetler, cihad, aile ve mirasla ilgili, diger yandan da ceza, muhâkeme usûlü, muâmelât ve devletler arasi iliskilerle ilgili hükümler burada indi. Çünkü Medine döneminde artik bu kurallari uygulayacak bir Islâm devleti dogmustu.

Su ayetlerde Medine'de inisin izleri görülebilir:

"De ki: 'Gelin size Rabbinizin haram kildiklarini okuyayim: Allah'a hiçbir seyi ortak kosmayin. Ana-babaya iyilik yapan. Fakirlikten dolayi çocuklarinizi öldürmeyin; sizi de onlari da biz riziklandiririz. Hayâsizliklarin açigina da gizlisine de yaklasmayin Hakli olmaniz müstesna Allah'in öldürülmesini haram kildigi cana kiymayin. Allah, aklinizi kullanasiniz diye size bunlari emretti" (151).

"Yetim, rüsdüne erinceye kadar, onun malina en güzel yolun disinda yaklasmayin Ölçüyü ve tartiyi adaletle yapin. Biz herkesi gücünün yettigi ile mesul tutariz. Akrabaniz dahi olsa konusurken adaletli olun. Ve Allah'in ahdini yerine getirin. Allah düsünesiniz diye size bunlari emretti Iste benim yolum budur; dosdogrudur; O'na uyun. Baska yollara uymayin ki, sizi Allah'in yolundan ayirmasin. Allah bunlari size sakinasiniz diye emretti" (152-153).

Sure su ayetle sona ermektedir: "Verdigi seylerle sizi imtihan etmesi için sizleri yeryüzünün halifeleri kilan ve sizi derece bakimindan birbirinizden üstün yapan O'dur. süphesiz ki, Rabbin azâbi sür'atli olandir O, çok affeden ve çok merhamet edendir" (165).

Hamdi DÖNDÜREN

Kaynak: Sâmil Islam ansiklopedisi

Sâmil Islam ansiklopedisi tarihi programini Enfal Shop'tan temin edebilirsiniz...spar.jpg