jormapfl.gif (7389 Byte)                      varol.gif (3820 Byte)


Ürdün

Giris

Bu sayidan itibaren degerli okuyucularimizdan bazilarinin talepleri dogrultusunda yeni bir bölüm baslatiyoruz. Bu bölümde Islam ülkeleri hakkinda birtakim teknik bilgiler vermek suretiyle Islam cografyasini tanitmaya çalisacagiz. Ilk olarak da geçtigimiz ay Kral Hüseyin'in ölümü ve yerine oglu Abdullah'in geçmesi, dünya ülkelerinin Kral Hüseyin'in cenaze merasimine gösterdikleri ilgi sebebiyle günlerce tartisilan, konumu, statüsü ve tarihi üzerinde ayrintili bir sekilde durulan Ürdün'den baslamak istiyoruz. Ancak Ürdün'ü tanitmaya baslamadan önce bu bölümle ilgili bazi genel bilgiler vermek istiyoruz.

Öncelikle su üç kavramin üzerinde durmakta yarar var: Ülke, devlet, halk. Çünkü bu kavramlar özellikle de "Islam ülkesi" kavrami çesitli sekillerde tartisildi. Birçoklari günümüzde Islam ülkeleri diye bilinen ülkelerin genelinin Islami hükümlerle yönetilmemesi sebebiyle "Islam ülkesi" yerine "halki Müslüman ülke" ibaresini kullanmayi tercih etti. Ancak ülke denince, sinirlari belli ve bir devlet mekanizmasina sahip toprak parçasi kastedilir. Yani "ülke" kavraminda toprak parçasi vurgusu öne çikmaktadir. Dolayisiyla Müslümanlarin yogun olarak yasadiklari, tarihte de Islami bir kimlik kazanmis toprak parçalarinin "Islam ülkesi" olarak nitelendirilmesi en uygun olanidir. Devlet ise ülkedeki yönetim biçimini ayakta tutan, kanunlarin uygulanmasini saglayan, halki belli bir disiplin içinde tutan mekanizmadir. Devlet yapisi Islami olabilir veya olmayabilir. Oldugu zaman "Islami devlet" ya da "Islam devleti" dersiniz, olmadigi zaman demezsiniz. Ama "ülke"nin durumu dedigimiz gibi biraz farklidir. Halk kavramiyla genellikle bir ülkede yasayan kitlenin tamami kastedilir. Halklarin bir etnik bir de dini kimlikleri olur. Günümüz istatistiklerinde, bir ülkede yasayan nüfusun dini kimliklerine göre oranlari verilirken inanç ve yasayislarindan ziyade mensubiyetleri göz önünde bulundurulmaktadir. Biz de ister istemez Islam ülkelerini tanitirken o ülkelerde yasayan Müslümanlarin oranlarini verirken bunu esas almak zorundayiz. Ama bu orana girenlerin arasinda tümüyle Islam'i reddedenler olabilecegi gibi, Islam'a mensubiyetini kabullense de hayatinda Islam'in en ufak bir eseri bile görünmeyenler de bulunacaktir. Fakat bizim bunlarin sayilarini ve oranlarini tespit etme imkanimiz olmadigindan ister istemez ulusal istatistik verileri sizlere aktarmak zorundayiz.

Islam ülkelerini tanitirken bir de bu ülkelerdeki Islami olusumlar hakkinda bazi genel bilgiler verecegiz. Bu bilgilerin faydali olacagina inaniyoruz. Çünkü devletlerin tanitimi amaciyla yazilmis eserlerin çogunda bu bilgileri bulmak pek mümkün degildir.

Son olarak da sunu ifade edelim ki bizim için önemli olan ümmet bilincidir. Etnik kimliklerin varligi sünneti ilahiyenin bir geregidir. Ama Islam düsmanlarinin Müslüman halklari birbirine düsürmek, aralarina fitne sokmak için etnik kimliklerini öne çikarmalarini saglama amacina yönelik propagandalarindan etkilenmemeli, iman kardesliginin etnik kökenden her zaman önce geldigini asla unutmamaliyiz

Bu hususlari belirttikten sonra Ürdün'ü tanitmaya baslayalim

Ürdün Hakkinda Bazi Genel Bilgiler

Resmi adi: Ürdün Hasimi Kralligi

Baskenti: Amman (Nüfusu: 1.500.000)

Yüzölçümü: 90.740 km2.

Nüfusu: 5.500.000 (1998 tahmini).

Etnik yapi: % 98 Arap, % 1.2 Çerkez, % 0.7 Türk, az sayida da Kürt vardir. Araplarin önemli bir kismi Filistin asillidir.

jormapad.gif (4180 Byte)

Dil: Arapça.

Din: Resmi din Islam'dir. Halkin % 95'i Sünni Müslüman, % 5'i hiristiyandir. Ancak parlamentoda hiristiyanlara % 10 oraninda kontenjan taninmaktadir.

Cografi durumu: Bir Ortadogu ülkesi olan Ürdün, kuzeyden Suriye, dogudan Irak, güneyden Suudi Arabistan, güneybatidan Kizildeniz, batidan da Filistin ve Lut Gölü ile çevrilidir.

Yönetim sekli: Ürdün parlamenter sisteme dayali krallik rejimiyle yönetilmektedir. 1992'de çikarilan bir kanunla siyasi partilerin kurulmasina izin verildi. Üyeleri dört yilda bir gerçeklestirilen seçimlerle belirlenen 80 üyeli bir parlamentosu, 40 kisilik de bir senatosu (üst meclisi) var. Seçimler daha önce nispî temsil sistemine göre yapiliyordu. Ancak ülkede Islami hareketin güçlenmesi üzerine bu hareketin parlamentoda çogunlugu elde etmesine karsi bir tedbir olarak seçim kanunu degistirildi.

urd3.jpg (9868 Byte)

Tarihi: Bugünkü Ürdün topraklari Hz. Ömer (r.a.) döneminde Islam devletine katildi. 12. yüzyilda bir süre Haçlilarin isgali altina girdi. 1187'de Haçlilardan kurtarildiktan sonra sirasiyla Eyyubilerin, Fatimilerin ve Memlüklerin elinde kaldi. Memlüklerden sonra 1517'de Osmanli Sultani Yavuz Sultan Selim tarafindan alinarak Osmanli topraklarina katildi. 1831 - 1840 yillari arasinda Misir'da Osmanliya baskaldiran Mehmet Ali Pasa'nin hakimiyetine geçti. Bu ara dönem disinda Ürdün topraklari 1917 Ingiliz isgaline kadar Osmanlilarin elinde kaldi. Ingilizlerin Filistin ve Ürdün topraklarini isgal etmesine, kendisine Arap yarimadasinin kralliginin verilecegi vaadlerine kapilan Serif Hüseyin de yardimci oldu. Ingilizler, 1921'de Serif Hüseyin'in oglu Serif Abdullah'a Ürdün Nehri'nin dogu tarafindaki topraklarda yari bagimsiz bir emirlik kurdurdular. Bu emirlik Ingiltere'nin kontrolü altindaydi. Ingiltere 1946 Londra anlasmasi geregince Ürdün'ün bagimsizligini tanidi. Ingilizlerin Ürdün üzerindeki çikarlarini koruma görevini üstlenmis olan Abdullah'a da Ürdün kralligi payesi verildi. Kral Abdullah, 1951'de yine Ingilizler tarafindan öldürtüldü. Yerine oglu Talal geçti. Fakat daha sonra akli dengesi yerinde olmadigi gerekçesiyle Talal'dan, kralligi birakmasi istendi. O da 1952'de makamini oglu Hüseyin'e devretmek zorunda kaldi.

urd1.jpg (10612 Byte)

Kral Hüseyin ülkede bir denge politikasi uygulamaya çalisti. Baslangiçta parlamenter sisteme dayali bir krallik rejimi kurmak istedi. Fakat kendi yetkilerinden taviz vermek istemediginden ilk seçimlerden sonra olusturulan parlamentolar sembolik bir demokratik kurumdan ibaret kaldi. Kral 1967 Arap - Israil savasinin hemen ardindan parlamentoyu kapatti. Bu parlamento ancak 9 Ocak 1984'te bir araya gelebildi. Genel seçimler ise ancak 8 Kasim 1989'da yapilabildi. Ürdün kralini böyle bir seçim yapmaya da 18 Nisan 1989'da patlak veren olaylar zorladi. Ürdün yönetiminin Nisan 1989'da, IMF ve Dünya Bankasi'nin istekleri dogrultusunda parasini % 50 oraninda devalüe etmesi bir hafta süren genis çapli bir halk ayaklanmasina yol açti. Kral halkini ancak bazi vaadlerle yatistirabildi. Bu vaadlerin arasinda serbest seçim yapilmasi da vardi. Bu dogrultuda 8 Kasim 1989'da gerçeklestirilen genel seçimlerde 80 kisilik parlamentoya, Islami hareketten 18'i Müslüman Kardesler'den olmak üzere 33 kisi girebildi. Islami hareketin sonraki yillarda daha da güçlenmesi üzerine yönetim seçim sistemini degistirdi.

Islami Hareket: Ürdün'deki Islami cemaatler içerisinde en güçlü ve en yaygin olani Müslüman Kardesler'dir. Bu cemaat diger bütün Islami cemaatlerle iyi münasebetler kurmaya ve dayanisma içine girmeye çalismaktadir. Ürdün Müslüman Kardesler cemaatinin her alanda faaliyetleri var. Siyasi partiler yasasinin çikmasindan sonra Islami Çalisma Cephesi'nin kurulusuna öncülük etti. Müslüman Kardesler kültürel ve sosyal faaliyetlerin organizesi için Islam Merkezi Hayir Cemiyeti adli bir teskilat kurdu. Bu teskilat çesitli hayir faaliyetlerini, kültürel, sosyal ve egitime yönelik faaliyetleri organize ediyor. Teskilata bagli olarak Amman'da kurulan ve 1982 yilindan bu yana hizmet veren Islami Hastane üniversite hastanelerinden sonra ülkenin en büyük hastanesidir. Yine ayni teskilata bagli olarak anaokulundan üniversiteye çesitli seviyelerde 23 okul açilmis bulunuyor. Bunlarin basinda da Özel Zerka Üniversitesi gelmektedir. Müslüman Kardesler'in disinda kalan Islami cemaatlerin ileri gelenleri arasinda Hizbu't-Tahrir, Teblig Cemaati, selefiler ve çesitli tasavvufi tarikatlar var.

urd2.jpg (10152 Byte)

Hizbu't-Tahrir geçmiste bir süre Müslüman Kardesler içinde kalmis ancak daha sonra kendine özgü birtakim fikirlerinden dolayi bu cemaatten ayrilmis olan Takiyyuddin en-Nebhani'nin kurmus oldugu bir cemaat. Bu cemaat daha çok hilafet konusuna agirlik veriyor. Mevcut düzenle herhangi bir uzlasma içine girmeye ve parti yoluyla siyasi faaliyet yürütülmesine karsi çikiyor. Hatta ülkedeki yönetimle bir uzlasma anlami tasiyacagini ileri sürdügünden seçimlere katilmaya ve meclise girmeye de karsi çikiyor. Merkezi Pakistan'da bulunan Teblig Cemaati'nin Ürdün'de de küçük çapta bir çalismasi var. Ancak bu cemaat siyasete karismamayi prensip edindiginden Ürdün halki içinde bir etkinlik gösteremiyor.

Arap dünyasinin her tarafinda etkisini gösteren Selefilik hareketi Ürdün'de önemli oranda etkili. Selefiler sayica çok olmasalar da düsünceler üzerinde etkililer. Ürdün'de selefilik akiminin yayilmasinda en çok bu hareketin liderlerinden olan Nasiruddin el-Albani'nin çalismalari etkili oldu.

Tasavvufi tarikatlar içinde en yaygin olani Sazeliye tarikatidir.

Ürdün Islami Hareket'inin en çok sIkIntI çektigi alan yayin faaliyetleri alanidir. Yönetim bu konuda Islami hareketin önüne çesitli zorluklar çikariyor.

Kaynak: Vahdet Dergisi

Hazirlayan: Ekrem Yolcu

home-5.gif (38924 Byte)